06.03.2020 BASIN BİLDİRİSİ 8 Mart 1857’de direnişin ilk ateşini yakan ve bedelini canlarıyla ödeyen kadınların nesilleri olan bizler, mücadelemizin bugün aldığı şekil ile, sosyal yaşamda siyasette iş ve meslek yaşamında sanatta sporda kısaca her alanda, yer almak var olmak için bütün gücümüzle çabalıyoruz. Çünkü biz, 8 Mart’ın bir anma günü olarak ilanını sağlayan Clara Zetkin ile aynı inancı taşıyoruz; “GÖĞÜN YARISI OLAN KADINLAR, KAVGANIN DA YARISIDIR” Bugün; içimizden çıkan siyasi figürler, dünyadan ödül alan akademisyenler, şehrinin kalbini kazanan belediye başkanları, birey hak ve özgürlüğünü kuvvetle savunan hukukçular, halkın sağduyusu olan yılmaz gazeteciler, ebedi rol model olmuş sanatçılar, sosyal yaşama yön veren sivil toplum önderleri, onmaz hastalıkların ilacını bulan hekimler, boyunlarında madalyalarla yurda dönen sporcular, ticaret ve sanayinin alkışlanası girişimcileri gibi, hayatın her alanına adını kazımış örnek Türk Kadınlarıyla mücadele veriyoruz. Üstelik; ayrımcılığın ıslah olmaz örneklerine, şiddetin iflah olmaz erkek eline rağmen, üstelik hayatlarımız geri fikirlilerin göz hapsindeyken, sosyal güvencesiz çalışan onlarcamız varken, hayallerini işsizliğin buhranlarına değişen kızlarımıza yanarken, siyasetin kirli kulvarlarında erkeklerle eşitliğe savaşırken, emeği düşük ücrete reva görülenlerimiz, eğitim pastasından küçük dilim verilenlerimiz, kaygılı kederli hemcinslerimiz varken başarıyoruz. Acılarımızı da potansiyellerimizi de biliyor, paylaşıyor, ama kendimize ve ülkemize inanıyor ve başarıyoruz. Hayatlarımızı inatçı dirençler, kıymetli ideallerle örüyoruz. Kadını dışarıdan eve geri döndürecek sokak şiddetinden, kadını evde söndürecek koca şiddetinden, meslekte yükselmenin önüne dikilen ayrımcı egolardan, “ama” lardan “fakat” lardan yılmadan, azmimizle kendimizi de kızlarımızı da yüreklendiriyoruz. Yüce Önderimiz Atatürk “Dünyada hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez'' derken şüphesiz karakterimize ve kabiliyetimize işaret ediyordu. Kendisini O’nun verdiği payeye ebediyen layık olmakla mükellef sayan bizler, haklı mücadelemizin yakın zamanda ülkemizin tüm kadınlarını gerçek eşitliğe ulaştıracağına inançlıyız. GESİFED’in, iş yaşamında örnek girişimci, sosyal ve sivil hayatta yol açıcı kadınları olarak bizler, 8 Mart ın anlamına vakıf, ruhuna sadık olarak, yaymaya çalıştığımız çağdaşlık ve barış ışığıyla, toplumu aydınlatmaya devam edeceğiz. Bu vesile ile mücadele eden tüm kadınlarımızı ve mücadelemize destekçi tüm erkeklerimizi sevgiyle selamlıyor, 8 Mart’ın ilk direnişçilerini de saygıyla anıyoruz. GESİFED Yön.Krl.Bşk. Av.Aysun NALBANT