13.10.2015 TERÖRÜ VE ARKASINDA DURANLARI LANETLİYORUZ... TÜRKİYE kanlı bir coğrafya haline getirilmeye çalışılıyor. Gaziantep faciası, Suruç katliamı, Reyhanlı patlaması, Diyarbakır Mitinginin kana bulanması ve nihayet ANKARA ' nın bombalanması olayları, bizim Ortadoğu bataklığına çekilmeye çalışıldığımızı göstermekte. İster Suriye Politikası, ister PKK belası , olmadı Rusya'nın oyunu , yada Amerika'nın parmağı gibi senaryolarla, yaşadıklarımıza birer rumuz ad takmanın, olaylar sebebiyle yaşadığımız sonuçlara hiç bir etkisi yok. Türkiye her zaman diğer ülkelerin iştahını kabartan, hayallerini süsleyen bir ülke olmuştur. Tabiatımız, yeraltı zenginliklerimiz, tarihi geçmişimiz, karma etnik kökenlerimiz, genç nüfusumuz ve dünya coğrafyasındaki krtitik jeopolitik konumumuz bizi yadsınmaz ülke kılmakta. BU HALDE; Artılarımızın farkında olmalıyız ki eksilerimizi onaralım. Birleşmeyi öğrenelim ki güçlenelim. Demokrasiyi hazmedelim ki özgürleşelim. ''İnsan'' temelli politikalar üretelim ki gelişelim. Dünyalılaşalım ki evrensel insan hak ve özgürlük paydasına erişelim. Barışalım ki kıymetlenelim. BİZ NE YAPIYORUZ ? Savaşıyoruz.Sataşıyoruz. Politikayı üretmek değil tüketmek-ezmek şeklinde yapıyoruz.Uygarca yarışmıyoruz. Ülkemizde yaşanan olaylarda hepimizin canı yanmışken, hala birbirimizi suçluyoruz. Ankara'da yaşanan facia, aslında TÜRKİYE'nin başkentinin bombalanmasıdır. Ve bu son derece önemli bir hadisedir. Evet, hadise bizi 97 yerimizden kanatmıştır. Buna isyanımız büyüktür. Gözyaşımız içimize akmaktadır. Ancak hiddetimiz sadece 97 canımızı yitirmekten değildir. Başkentimizin kolaylıkla bombalanması da keyfimizi kaçırmıştır. Bir diğer sıkıntımız ise, böylesine önemli bir meselede siyasilerimizin birbirine ırak beyanatlarla kapışmasıdır. Nice emeklerle yetiştirilmiş,üzerine nice yatırımlar yapılmış, memleketin nice beklentileri olan 97 can, ülkeye katma değer yaratacakken toprak olmuş,hayallerimizi-hedeflerimizi de yanlarında toprağa götürmüştür. Bizler ülkenin sanayiicileri-işadamları-işkadınları olarak, Türkiye'de yaşanan hadiselerden psikolojik olarak çok etkilendiğimizi, barışın olmadığı yerde üretmekten de, çalışmaktan da, iistihdam sağlamaktan da keyf almadığımız anlatmak isteriz. Bizim üretimlerimizi taçlandıran barıştır, mutlu bireylerdir. Bu hissiyat içinde, terörü lanetlediğimizi, yakınlarını kaybedenlerin acısını paylaştığımızı, yaralılara acil şifalar dilediğimizi belirtmek isteriz. Biz barış gelene dek buradayız, kararlı ve sağduyulu her türlü mücadelenin arkasındayız. Demokrasi talebimizi ısrar ve inatla ifade etmeye devam edeceğiz ve yaşanan olayların faillerinin bulunması talebimizi her fırsatta tekrarlayacağız. Basınımızın desteleriyle, barış çağrısının yankılanarak büyüyeceğine inanıyor, katılımınız için hepinize teşekkür ediyoruz. Gültekin Okay SALGAR GESİFED Yön.Krl.Bşk.